Tüketici sıfatıyla edinmiş olduğumuz malların ayıplı çıkması sonucu hangi haklara sahip olduğumuz ve bu hakların hukuki dayanaklarının ne olduğunu bilmek son derece önemlidir. Zira hayatımızın her alanında tüketici sıfatıyla mal almaktayız ve ayıplı mallarla karşı karşıya kalabilmekteyiz. İşte, Ayıplı mal karşısında tüketicinin hakları ile ilgili detaylar..
Öncelikle tüketici sıfatının ne olduğuna değinmek gerekir.
Tüketici Kime Denir?
Tüketici malı ticari amaç ve mesleki amaçlar olmadan malı alan kişiye denir. Yani tüketici günlük hayatı içerisinde malı kullanma ve tüketme amacıyla hareket eden kişilere denir.
Ayıplı Mal Nedir?
Ayıplı mal, taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan şekil unsurlarına uygun olmayan veya objektif olarak sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Bir başka ifadeyle de malın ambalajında, etiketinde veya reklamında belirtilen özelliklerine uymayan, teknik düzenlemesinde eksik olan ve hatalı parçası bulunan mallara ayıplı mal denilmektedir. Aynı zamanda 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 8.maddesinde ayıplı malın tanımı da yapılmıştır.
Ayıplı Mal İle Karşı Karşıya Kalan Tüketicinin Hakları Nelerdir?
Peki, Ayıplı mal karşısında tüketicinin hakları nelerdir? Tüketici sıfatıyla satın almış olduğumuz malın ayıplı mal olması halinde kanun tarafından tüketicilere verilmiş dört tane seçimlik hak vardır. Bu seçimlik haklar şu şekildedir;
1) Satın alınan ayıplı ürünü geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir,
2) Satılanın geri verilmesi istenilmiyorsa ayıp oranında indirim isteyebilir,
3) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, tüm masraflar satıcıya ait olarak onarım isteyebilir,
4) İmkanı var ise ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini talep edebilir.
Tüketici kanun ile de güvence altına alınan işbu seçimlik haklarından istediği birini seçebilir. Ayıplı mal ile karşı karşıya kalmasından dolayı seçimlik haklarını kullanan tüketiciye karşı satıcı tüketicinin seçmiş olduğu hakkı yerine getirmekle yükümlüdür. Yani satıcı tüketiciye verilen haklar doğrultusunda kendisine yöneltilen talebi yerine getirmek zorundadır.
Bu noktada da dikkat edilmesi gereken en önemli husus satıcıya ayıplı malın bildirilmesi veya ihbar edilmesidir.
Ayıplı Malın Zamanaşımı Süresi Var mıdır?
Ayıplı malda zamanaşımı süresi: 6502 Sayılı Kanun ile nasıl tüketiciye ayıplı mal ile karşı karşıya kaldığında yararlanması için hakları tanındıysa aynı şekilde satıcının da hakkın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla ayıplı malın bildirilmesi veya ihbarda bulunulması için 12.madde de zamanaşımı süresi belirterek satıcıyı da koruma altına almak istenmiştir. Şöyle ki;
Ayıplı maldan dolayı satıcının sorumluluğu 2 yıldır. Alınan mal da ayıp daha sonra çıksa dahi malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren genel 2 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bu süre taşınır mallar için olup taşınmaz mallar için sorumluluk ise 5 yıllık zamanaşımına tabiidir. Fakat unutmamak gerekir ki eğer ayıp ağır kusur ile veya hile ile gizlenmişse söz konusu zamanaşımı süreleri işlemez. Dolayısıyla tüketici bu gibi ağır kusur veya hile ile gizlenmiş ayıplar ile karşılaştığında zamanaşımı sürelerine bakılmaksızın seçimlik haklarını kullanabilir.
Ayıplı Malın İspatı Kime Aittir?
Tüketiciye malın teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıbın, mal üzerinde teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu şekilde teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde çıkan ayıbın ispat yükümlülüğü satıcıya aittir. 6 ay sonra ortaya çıkan ayıpların ispatı ise tüketiciye aittir.
Eğer internet sitesinden yapılan uzaktan alışveriş durumunda ortaya çıkan ayıp da tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden ve herhangi bir bedel ödemeden ürünün iadesini isteyebilme hakkı da saklıdır.
Ayrıca; Ayıplı mal karşısında tüketicinin hakları ile ilgili hukuk büromuzdan danışmanlık hizmeti alarak daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.