İşçilerin sigorta primleri, işverenler tarafından SGK’ya yatırılır. Primlerin düzenli ve gerçeğe uygun yatmasının işçiye son derece büyük faydası olduğu açıktır. Öte yandan SGK’ya yatırılan sigorta primleri işverenin asli yükümlülüğüdür. Başka bir ifade ile işçi kendi hür iradesi olsa dahi, primlerinden feragat edemez.
İş Kanunu ve uygulamamız neticesinde, işçi ile işveren arasındaki sözleşme ister süreli olsun ya da belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olsun fark etmeksizin, işveren işçiyi sigortalı olarak çalıştırmakla yükümlüdür. Ancak önemle belirtilmelidir ki, işveren, işçinin gerçek maaşı üzerinde sigorta primlerini kuruma eksiksiz yatırmak zorundadır. Burada kural işverenin, işçinin aldığı brüt tutar hesaplanarak SGK’ya bu tutar üzerinden bildirim yapmasıdır.
Bu primleri yatırma yükümlülüğü işverene aittir. Fakat ne yazık ki uygulamada zaman zaman primlerin, öyle olmadığı halde, asgari ücretten yatırılması ve çeşitli sebepler ile maaşın düşük bildirilmesi ve dolayısı ile işçinin hak kayıpları söz konusudur. İşini kaybetmek istemeyen işçi ise bu durumu kabullenir ve ses çıkarmaz. Fakat belirtilmelidir ki işçi eğer bu durum karşısında hakkını aramaz ise maalesef emekli maaşını aldığı zaman, gerçekten alması gereken rakamdan daha düşük miktarda alacaktır. İşten ayrıldığı takdirde ise otomatik olarak kıdem tazminatı tutarı düşecektir.
Sigorta Primlerini Eksik Yatıran İşverenin Bu Durum Karşısında Karşılaşacağı Durum Nedir?
En başta sigorta primlerini eksik yatıran işveren tespit edildikten sonra hakkında öncelikle bir adli para cezası uygulanır. Bunun yanı sıra işçi bu durumda bir hizmet tespit davası açacaktır. Ek olarak hizmet tespit davasının yanı sıra kaybettiği alacaklarına ve mevcut alacaklarına dair dava yoluna da gidebilecektir.
Sigorta Primleri Eksik Yatan İşçinin Hakları Nelerdir?
İşçi, i̇ş akdini haklı nedene dayanarak feshetme, kıdem tazminatı ve kalan alacaklarını talep edebilme hakkına sahip olacaktır.
Ayrıca yine dava yolu ile eksik primlerinin tamamlanmasını hizmet tespiti davası açarak sağlayabilecektir.
Bu dava, işçi tarafından işverenine ve SGK’ya karşı açılır. Mahkeme tarafından tespit edilen eksik primler, işveren tarafından SGK’ya yatırılır. Bu halde işçi ekstra bir ödeme almaz fakat emeklilik maaşında artış olur.
Sigorta Priminin Eksik Yatırılması Halinde İşverene İdari Para Cezası Verilir mi?
Yukarıda da belirtildiği üzere, işçinin primlerini gerçeğe aykırı olarak eksik ödeyen işveren hakkında SGK tarafından, i̇dari para cezası işlemi uygulanır. Bununla beraber işverenin yatırdığı eksik primler işverene tamamlatılır ve geciktirdiği bu primler için belirlenen bir gecikme cezası uygulanır. Bahsi geçen bu i̇dari para cezası yalnızca işveren içindir yani işçi aleyhine uygulanmaz.
Sigorta Primlerinin Eksik Yatırılması İşçi İçin Haklı Nedenle Fesih Sebebi Midir?
İşverenin en önemli yükümlülüğü, işçiyi sigorta başlangıç tarihinden önce işe giriş bildirgesi ile ilgili kuruma bildirmektir. İşveren, işçinin sigorta primini aldığı gerçek ücret üstünden tam ve eksiksiz olarak ödemek zorundadır. İş Kanununun 24. Maddesinde haklı sebeple fesih sebepleri düzenlenmiştir. SGK primlerinin eksik yatması durumu, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olan durumlar içerisinde olup haklı sebep olarak değerlendirilir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de verdiği bir bozma kararında “İşçinin SGK primlerinin gerçek ücretten yatırılmaması ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesinin işçiye iş akdini haklı nedenle fesih imkanı verdiği tartışmasız” ifadesini kullanmıştır. Bunun yanı sıra kararda “İş Kanunu 24/2/e’deki ‘ücret’ kelimesinin geniş yorumlanması gerektiği, ikramiye, prim, fazla mesai, genel tatil, yakacak-giyecek yardımı gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır” şeklinde belirtilmektedir. Karar sonucunda kıdem tazminatına da hükmedilmesi kararlaştırılmıştır. Yani SGK primlerinin eksik yatırılmaması ya da hiç yatırılmaması haklı nedenle fesih nedenidir ve bu çerçevede işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. İş Kanununun işçiyi korumak amacı güderek ele alınmıştır ve bu oldukça yerinde bir uygulamadır. Bu noktada işçinin kıdem tazminatı hakkı doğacaktır ama işçi sözleşmeyi kendi feshettiği için ihbar tazminatı alamayacaktır.
SGK Primlerinin Eksik Yatması Sebebiyle İşçi Neler Yapabilir?
SGK primleri hiç yatmayan ya da eksik yatan işçiler derhal bu durumu alo 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattını arayıp bildirmelidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu bu bildirimden sonra hemen denetime başlarlar, denetim memurları işçinin iş yerine gidip soruşturma yaparlar. Bu aşamada memurlara gösterilecek yazılı evraklar iddianın ispatında çok büyük önem taşır. Ödemeye dair makbuzlar gibi maaşın gerçek miktarına ilişkin belgeler kanıt olarak ele alınabilir.
Eksiklik fark edilirse düzeltilir. Sigorta primlerinin eksik ödenmesi halinde işverenin sorumlu olduğu ceza gündeme gelecektir. İşverene gecikme cezası, zammı ve idari para cezası kesilir. İşçi bütün bunlar dışında dava yoluna başvurarak hizmet tespit davası açabilir. Bu dava neticesinde hem işveren hem SGK dava edilir. SGK ücretlerin düşük gösterilmesi olasılığına karşı mesleklere göre alınacak ücretleri belirleme çalışmaları yapmaktadır.
Böyle bir durum tespit edilirse ve işçi haklı bulunur ise SGK işverenden primleri tahsil eder ve primleri eksik yatıran işverene idari para cezası verilir. İşçi ise bu noktada fazla para almaz fakat emekli olduğu zaman maaşını daha yüksek miktar üstünden alır. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretleri gibi alacaklar ise gerçek maaş miktarı SGK primlerinin eksik yatmasına rağmen emsal ücret araştırmaları ve tanık beyanları ile tespit edilebileceğinden dava süreci açısından işçinin SGK primlerinin eksik ödenmesinin önüne geçilmiştir.
Yargıtay’ın Bu Konu İle İlgili Emsal Kararına İlişkin;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise emsal bir karara imza attı. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) ücret bildiriminin gerçek ücreti üzerinden yapılması talebinin karşılanmaması üzerine, iş akdinin davacı işçi tarafından feshedildiğine dikkat çekildi. Kararda, “Haklı sebeple dahi olsa iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek, davacının ihbar tazminatı talebinin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır. Hüküm altına alınan kıdem tazminatı dışındaki alacakların faiz başlangıcının dava dilekçesiyle istenen miktar bakımından dava, arttırılan miktar bakımından ise artırım tarihi olması gerekirken, alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir” denildi.