Satın alınan aracın ayıplı olması genelde 2. el araç satışında rastlanılan bir durum olsa da ayıplı mal satışına sıfır araçlarda da rastlanılabilmektedir. Sıfır araçlarda ayıp, üretimindeki eksiklikten yahut aracın alıcıya ulaştırılana dek kullanımı esnasında meydana gelebilmektedir. Örneğin; aracın bir aksamının eksik olması, araçta çizik olması, boyalı olması yahut 0 km olarak satılan aracın aslında 0 km olmaması halinde araç ayıplı kabul edilmektedir.
Satın alınan aracın ayıplı olması halinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Türk Borçlar Kanunu’nda tüketiciye birtakım haklar tanınmış olup bu haklar tüketici tarafından serbestçe seçilebilmektedir.
Sıfır Araç Alanın Ayıba Karşı Hakları
Tüketicinin ayıplı mala karşı Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicin Korunması Hakkında Kanun kapsamında 4 adet seçimlik hakkı bulunmaktadır. Tüketici bu haklardan dilediğini kullanmakta serbest olup satıcı hangi hakkın kullanılması gerektiğine karar veremez, hakkın kullanılmasına müdahalede bulunamaz. Ancak bazı durumlarda seçimlik haklardan bazılarının kullanılmasına imkân olmaz yahut kullanılan seçimlik hak hakkaniyete aykırı olabilir. Bu durumlar da kanunda açık şekilde belirtilmiştir. Seçimlik haklarından birini kullanan tüketici artık başka bir seçimlik hakkı kullanamaz. Ancak ayıbın tekrar meydana gelmesi halinde tüketicinin seçimlik haklarını aşağıda detaylı olarak açıklayacağız.
Bedelin İadesi – Satılanı Geri Vererek Sözleşmeden Dönme:
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11. Maddesine göre tüketicinin ayıplı mal satın alması halinde kullanabileceği haklardan biri bedelin iadesini talep etmektir. Bu hak ilgili maddede; “a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” şeklinde ifade edilmiştir. Tüketici ayıplı malı satıcıya geri vererek ödediği bedelin iadesini talep etmekte özgürdür. Ancak satın alınan sıfır aracın bedelinin iadesini talep etmek çoğu zaman tüketicinin yararına olmamaktadır. Zamanla artmakta olan araç fiyatları neticesinde, ödediği bedeli geri alan tüketici aynı bedelde ayıplı aracın bir benzerini almakta güçlük çekebilmektedir.
Satış Bedelinden Ayıp Oranında İndirim Talep Etme:
Tüketicinin haklarını düzenleyen hükümdeki bir diğer seçimlik hak; “b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme” şeklinde belirtilmiştir. Yeni alınan sıfır aracın ayıplı çıkması halinde araç bir nevi 2. el araçmış gibi kabul edilmekte dolayısıyla başlangıçta tüketicinin sıfır araç için ödemiş olduğu bedel aracın gerçek değerinin üzerinde olmaktadır. Aracı ayıplı haliyle elinde tutmak isteyen tüketici, satıcıdan ayıp oranında bedelin iadesini talep etme hakkına sahiptir. Tarafların iade edilecek bedel üzerinde anlaşamaması neticesinde durum yargıya taşınabilmektedir. Yargısal süreçte ayıplı aracın değeri tespit edilecek ve satıcı başlangıçta ödenen bedel ile tespit edilen bedel arasındaki farkı alıcıya iade edecektir.
Ücretsiz Onarım Talep Etme:
Tüketicinin bir diğer seçimlik hakkı ise ayıbın ücretsiz olarak giderilmesini talep etme hakkıdır. Bu hakka ilişkin kanuni düzenleme; “c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme” şeklindedir. Her ne kadar tüketici söz konusu haklardan dilediğini kullanmakta özgürse de bu noktada dikkat edilecek husus söz konusu onarımın aşırı masrafa yol açmaması gerektiğidir. Birtakım ayıpların giderilmesi için yapılacak masraflar kimi zaman satılanın bedeline yakın miktarlarda olabilmektedir. Bu takdirde genel itibariyle “ayıpsız benzeriyle değişim talep etme” hakkının kullanılması hakkaniyete daha uygun kabul edilmektedir.
Satın alınan aracın ayıplı olması halinde satıcı genel itibariyle malı garanti kapsamında sattığından dolayı bu hakkın kullanılmasını istemekte, hatta kimi zaman tüketiciye yalnızca bu hakkının olduğunu belirterek diğer hakların varlığı konusunda bilgi vermekten kaçınmaktadır. Ancak tekrar etmek gerekir ki tüketici, kanunda düzenlenmiş haklardan hakkaniyet kapsamında dilediğini seçmekte özgürdür ve alıcı bu hakların hangisinin kullanılacağı noktasında müdahale edememektedir.
Kimi zaman da ayıplı maldaki eksiklik yahut hasar malın üretiminden kaynaklı olmasına rağmen malın onarımını yapan taraf alıcıdan onarım bedeli talep etmektedir. Belirtmek gerekir ki tüketicinin bu hakkı kullanması halinde onarıma ilişkin tüm masraflar satıcıya ait olmaktadır.
Ayıplı araç satımında bu hakkın kullanılması tüketicinin yararına olmamaktadır. Çünkü sıfır alınan araç üzerinde onarım yapıldıktan sonra yapılan hasar kaydından dolayı araç 2. El araç niteliği kazanmaktadır.
Ayıpsız Benzeriyle Değişim:
Tüketicinin seçimlik haklarından dördüncüsü ise ayıplı malın ayıpsız benzeriyle değişimini talep etme hakkıdır. “ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme” şeklinde düzenlenen bu hak sıfır aracın ayıplı olması halinde alıcıya en fazla fayda verecek haktır. Nitekim Yargıtay kararlarında da görüş bu yöndedir. Gerek artan araç fiyatlarından etkilenilmemesi gerek aracın değerini kaybetmemesi adına alıcı, satın aldığı aracı iade ederek ayıpsız bir benzerini talep etme hakkına sahiptir. Genellikle uygulamada satıcı bu hakkın kullanılmamasını istemekte kimi zaman tüketiciye ancak onarım yapılabileceğini belirtmektedir. Ancak kanun hükmü gereği satıcı alıcının talep etmiş olduğu seçimlik hakkı yerine getirmekle yükümlüdür.
Tüketici Seçimlik Haklarını Nasıl Kullanır?
Tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken birtakım yükümlülükleri vardır. Ayıplı maldaki ayıp kimi zaman kısa bir gözden geçirme ile anlaşılabilecek açık ayıp olabilecekken kimi zaman ise bir inceleme sonucunda dahi belli olmayan ve kullanmakla meydana gelen gizli ayıplardır. Her iki halde de ayıbın varlığını öğrenen tüketicinin, satıcıya maldaki ayıbı bildirmesi ve bunun yanında seçimlik haklarından hangisini kullanmak istediğini de belirtmesi gerekmektedir. Söz konusu bildirimin yazılı olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak ileride çıkabilecek olası bir uyuşmazlık halinde yazılılık ispat açısından tüketiciye fayda sağlayacaktır.
Seçimlik haklardan hangisini kullanmak istediğini belirten alıcının bu talebini satıcı, 30 iş günü içerisinde yerine getirmekle yükümlüdür. Alıcı, sözleşmeden dönme yahut ayıp oranında indirim talep etme haklarından birini kullanırsa satıcı bu bedeli derhal iade etmelidir. Aksi takdirde alıcının yasal süreci işletme hakkı bulunmaktadır. Bu durumdan ayrı olarak ücretsiz onarım hakkını kullanan alıcının talebi bu sürede yerine getirilmezse alıcı bedelin iadesini talep etme yahut ayıpsız benzeriyle değişim talep etme hakkına sahip olacaktır.
Satıcının Ayıba Karşı Sorumsuzluğuna İlişkin Anlaşma
Taraflar ayıba karşı sorumluluk noktasında satıcının açık ayıplardan sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma sağlayabilirler. Ancak satıcı, basit bir incelemeyle dahi anlaşılabilecek bir ayıbı satım anında alıcıdan gizlediği takdirde sorumsuzluğa ilişkin yapılan anlaşma geçersiz olacaktır. Basit bir inceleme neticesinde anlaşılmayan gizli ayıplara karşı satıcı, bilgisi dahilinde olmasa dahi sorumludur. Taraflar arasında yapılacak, gizli ayıplara karşı sorumsuzluk anlaşması geçersiz olacaktır.
Sıfır Aracın Ayıplı Olması Halinde Ayıptan Kim Sorumludur?
Alıcı aracını, bir galeriden, üretici firmadan yahut herhangi birinden almış olabilir. Seçimlik hakların kullanımına ilişkin aracın kimden satın alındığının bir önemi bulunmamaktadır. Tüketici dilediği hakkı kullanabilecektir.
Yeni alınan sıfır aracın ayıplı olmasının sebebinin üretimindeki eksiklikten kaynaklanması halinde ayıba karşı hem satıcı hem de üretici firma müteselsil sorumlu olacaktır. Bu takdirde alıcının her iki tarafa da başvurma hakkı bulunmaktadır.
Satıcı Alıcının Talebini Yerine Getirmezse Ne Yapılmalıdır?
Alıcı, seçimlik haklarından dilediğini satıcıya bildirdikten sonra satıcı bu talebi yerine getirmekten imtina edebilir. Bu noktada alıcının seçimlik haklarını Tüketici Mahkemesi’nde açacağı bir dava ile kullanma hakkı mevcuttur. Alıcı bu davayı kendi yerleşim yeri mahkemesinde açabilecektir.
Ayıba İlişkin Davalarda Zamanaşımı
Alıcının bu hakkını kullanabilmesi kanunda zamanaşımı süresine bağlanmıştır. Taraflar arasında ayrıca bir sözleşme bulunmadıkça satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin davalar, ayıp daha sonradan ortaya çıksa dahi, satım anından itibaren 2 yıl içerisinde açılmalıdır. Ancak eğer alıcı, bu 2 yıllık süre içerisinde satıcıya araçtaki ayıbı bildirmiş olursa, sürenin bitmesiyle dava hakkı sona ermeyecektir.
Satıcının aracı, araçtaki açık ayıbı bilerek ve alıcıdan gizleyerek devretmesi halinde ağır kusurlu olduğu kabul edilir. Bu sebeple bu hallerde satıcı 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacaktır.