Whatsapp Yazışmaları Sebebiyle İşten Çıkarılma ve Alacaklarının Durumu

Whatsapp Yazışmaları Sebebiyle İşten Çıkarılma ve Alacaklarının Durumu

Çalışma hayatında aynı işyerinde çalışan personellerin Whatsapp adlı sohbet programını kullanarak kendi aralarında bu program üzerinden gruplar kurup, bu gruplarda zaman zaman işyerindeki uygulamaları, yöneticilerini veya işverenlerini eleştirdikleri ve hatta sınırı aşan yorumlarda da bulundukları görülebilmektedir.

Bu tip yazışmalar genelde Whatsapp gruplarında bulunan bir işçinin çeşitli amaçlarla konuyu işverenine aktarıp veya iş akdinin feshedilmesi sonrası kendisine zimmetlenen işyeri telefonunun iadesi ile yazışmaların ortaya çıkması sonucu elde edilmektedir. Bu tip Whatsapp yazışmalarında, bir başka çalışana veya işverene hakaret edilmesi durumunda işçinin iş akdine son verilebilmesi mümkün müdür? İş Kanunu’nun 25/2-b maddesine göre;

’İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, aynı maddenin “d” bendine göre de İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması işveren açısından haklı sebep olarak düzenlenmiş olup, iş akdi bu gerekçe ile sona eren çalışanın açacağı işe iade veya kıdem tazminatı alacağı davalarında işverenin iddiaları ispat etmesi halinde davaların reddedileceği muhakkaktır.’

Konu ile yakından ilgili Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 10.01.2019 tarih ve 2018/10718 E ve 2019/559 K sy kararında bu durum tartışılmıştır. Karara konu olan olaylarda;

Davacının İddiası

Davacı vekili, davacının 13.6.2014 tarihinde çağrıldığını ve arkadaşları arasında kullandıkları Whatsapp kullanımı ile ilgili birbirlerine vermiş oldukları mesajların bir arkadaşlarının telefonundan tespit edildiği, mesajlarda işyeri aleyhinde görüşmelerin olduğu, bu nedenle istifa etmesinin lehine olduğu, istifa etmezse kendisine şirket tarafından manevi tazminat davası açılabileceği belirtilerek, davacıya istifa dilekçesi imzalatılmak istendiğini, davacının reddetmesi üzerine işten çıkarıldığını, Whatsapp’ın özel bir mesajlaşma sistemi olup kişilerin özel hayatı ile ilgili olduğunu, bu mesajların arkadaşının telefonundan baskı ile işverence alınmasının özel hayatın gizliliğine müdahale yani suç olduğunu, özel hayat kapsamındaki görüşmelerin hukuka aykırı şekilde elde edildiğini ve delil olarak kullanılamayacağını, davacının işverene işten çıkarılmasına neden olabilecek hakaret tarzında bir şey de demediğini, davacının iş akdine haksız son verildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, iş akdinin davalı tarafından haklı feshedildiğini, davacının, iş arkadaşları ile aralarında kurdukları mesajlaşma grubunda davalı şirket aleyhinde söylemlerde bulunduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece;

  1. İş akdinin davacı ve bir kısım iş arkadaşının cep telefonu üzerinden kullanılan Whatsapp mesajlaşma ortamındaki yazışmaları gerekçe göstererek İş Kanunu’nun 25/2-b-e maddeleri uyarınca işveren tarafından feshedildiği,
  2. Mesajlarda mağaza yöneticisine sataşma niteliği taşıdığı belirtilen davacıya ait mesaj kayıtlarına rastlanmadığı, ancak davacının ve iş arkadaşlarının kendilerine ödenen ücretleri ve özellik satış primlerini yeterli bulmadıkları yönünde birbirleriyle mesajlaştığı, ayrıca davacının ücret yönünden memnuniyetsizliğini ifade ederken diğer arkadaşlarına “fazla gayretli çalışmamaları, çabalarının boşuna olacağı yönünde” telkinlerde bulunduğu, buna göre iş arkadaşlarına yönelik olan fazla gayretli çalışmalarının boşuna olacağı şeklindeki mesajların İş Kanunu 25/2-e kapsamında haklı bir fesih nedeni olarak kabul edileceği,
  3.  Davacı taraf Whatsapp kullanımı ile ilgili işyerine yöneltilmiş olmayan mesajların muhatap olmayan işyeri yetkilileri tarafından baskı ile alınarak deşifre edilmesinin özel hayatın gizliliğine müdahale niteliğinde olduğunu, suç teşkil ettiğini, hukuka aykırı olarak elde edilmiş olup delil olarak kullanılamayacağını ileri sürmüş ise de davacı savunmasında Whatsapp’daki konuşma metinlerinin kendisine ait olduğunu, ancak içeriğinde küfürlü konuşmalara kendisinin girmediğini, sohbet amaçlı kurulmuş grubun bu aşamaya gelmesinin üzücü bir durum olduğunu, telefonun numarasının kendisine ait olduğunu ve kullanmakta olduğunu beyan ettiği,
  4. Davacının sözleşmesi gereği almış olduğu ücreti ve prim sistemleri hakkında hiç kimseyle paylaşmaması gerektiği, oysaki ister mesaj atma kanalı ile ister birebir özel görüşmede isterse toplu bir alanda açıklanmış olmasının hiçbir farkının bulunmadığı, davacının sözleşmeye aykırı bir şekilde doğruluk ve bağlılık kurallarına uymayarak hareket ettiği,
    gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Çalışanlar arasındaki Whatsapp yazışmaları sebebi ile çalışanın iş akdinin feshi mümkün değildir. Çünkü bu yazışmalar esasen gizlidir ve bu yazışmalara delil olarak dayanılması mümkün değildir ve gizlilik esasına aykırıdır. Hukuka aykırı olarak da bir delile dayanmak pek tabii mümkün olmamalıdır. Whatsapp sohbet programı esasen telefon ve internet ortamında internet aracılığı ile iletişimin gerçekleşmesine yardımcı olan bir sistemdir.

Whatsapp sistemi kendi içerisinde korunan ve aynı zamanda da 3.kişilere karşı da kapalılığı olan bir sistemdir. Bütün bu açıklamalarla beraber, Whatsapp programı işçilerin iş akışı bozulmadığı, çalışmaları etkilenmediği ve rahatsızlık verilmediği sürece grup kurarak kendi içlerinde iletişimde olmaları yasak değildir.

İşçilerin bu kapsamlar dahilinde iletişimlerinin korunması esas olmalıdır somut uyuşmazlıkta ise Whatsapp konuşması aslında gizlilik içeren bir kişisel veri niteliğindedir ve nasıl temin edildiği belli olmadan bu yazışmalar delil gösterilerek feshedilen iş akdinin durumu hukuka aykırı olmakla beraber işçinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri İş Hukuku’nun temelini oluşturan İşçinin korunması ilkesidir. İşçinin korunması ilkesinde ise, hem pozitif olarak kanun koyucunun benimsediği kurallar olarak ortaya çıkar hem de işçi yararına yapılan yorumlarda işçinin korunması prensibi esas alınır.

YENİ MAKALELER
KATEGORİLER