İşçinin işverene küfür etmesi ya da işçinin işverene hakaret etmesi Yargıtay kararı nedir? Hakaret, Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç olarak düzenlenmiş olup “Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak” şeklinde tanımlanmıştır. Hakaret suçu yüze karşı işlenebileceği gibi gıyapta da işlenebilen bir suçtur. Gıyapta hakaretin işlenebilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat edilerek işlenmesi gerekmektedir.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere hakaret yalnızca sözlerle gerçekleştirilmemekte aynı zamanda yapılan birtakım el hareketleri ve davranışlar da hakaret kapsamında değerlendirilmektedir.
Hakaret Eden İşçinin İşten Çıkarılması
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/2-b bendi uyarınca ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık kapsamında işçinin hakaret yahut küfretmesi işverenin iş sözleşmesini haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir. Madde kapsamında;
“ b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması,”
işverenin iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmesi olanakları olarak düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere işçinin yalnızca işverene değil, işverenin ailesi üyelerinden birine karşı hakaret niteliğinde yaptığı davranışlar ve sarf ettiği sözler de haklı sebep kapsamında değerlendirilmiştir ve işveren ihbar sürelerini beklemeksizin iş sözleşmesini derhal feshedebilmektedir.
İşverenin, işçinin hakaret içeren fiiline dayanarak iş sözleşmesini feshedebilmesi için fesih hakkını İş Kanunu 26. Maddesi uyarınca 6 gün içerisinde kullanmalıdır. Aksi takdirde fesih geçersiz olacaktır. Söz konusu 6 günlük süre işverenin, işçinin hakaretini öğrendiği günden itibaren başlar. İşverenin fesih hakkı herhalde işçinin hakaret eylemini gerçekleştirmesinden itibaren 1 yıl içerisinde sona erecektir.
İşçinin İşverene Hakaret Ettiğine İlişkin Tutanak Tutulması
İşverenin iş sözleşmesini haklı feshinin aynı zamanda geçerli fesih olabilmesi için işçi hakkında hakaret eylemine ilişkin bir tutanak tutması gerekmektedir. İşçinin bu tutanağın tutulmasından sonra yazılı savunmasının da alınması ve işçiye iş sözleşmesinin haklı sebeple derhal feshedildiğinin bildirilmesi gerekmektedir.
Hakarete İlişkin İspat
Hakarete ilişkin ispat yükü işverene aittir. İşveren, işçinin hakaretini hukuka uygun her türlü delille ispat edebilmektedir. İspat aracı olarak tanık deliline de başvurulabilmektedir.
İşçinin İşverenin Arkasından Küfür veya Hakaret Etmesi
Türk Ceza Kanunu kapsamında gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için en az 3 kişiyle ihtilat etmesi gerekmektedir. Aksi halde hakaret suçunun oluşmadığı kabul edilmektedir. Ancak İş hukuku bakımından durum farklılık arz etmektedir. İşçinin işverenine işvereni yanında değilken küfretmesi yahut hakaret etmesi halinde bunu 3 kişinin duyması gerekmemektedir. Bir kişi dahi duymuş olsa ve işçinin hakaret etmiş olduğu ispatlanabiliyorsa işverenin haklı nedenle fesih hakkının doğmuş olacaktır.
İşçinin işyeri dışında bir yerde işverenine hakaret yahut küfretmesi de durumu değiştirmeyecektir. İş Kanunu 25. Maddesi işçinin işverene karşı hakaret etmesinin sonuçlarını hüküm altına almış zaman veya mekan ayrımı gözetmemiştir.
İşverene Hakaret Eden İşçinin Hakları
Ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık sebebiyle işverenin iş sözleşmesini derhal feshi halinde işçi, kıdem tazminatı alacağından mahrum kalacaktır. Haklı sebeple derhal fesih söz konusu olduğundan dolayı da işçinin ihbar tazminatı alacağı doğmayacaktır.
İşçinin bu takdirde dahi talep etme hakkının bulunduğu birtakım alacak kalemleri vardır. Eğer işçi çalışma süresi boyunca fazla çalışma yapmış ve fazla çalışmalarına ilişkin ücretlerini alamamışsa bu sebeple iş sözleşmesinin feshi halinde fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin talepte bulunabilecektir. Bunun yanında iş sözleşmesinin feshi itibariyle yıllık izinlerini kullanmamış olan işçi kullanılmayan yıllık izinlerinin ücretini talep edebilecektir. Yine işçinin ücret alacaklarına ilişkin de talep hakkı mevcut olacaktır.
İşverene Hakaret Eden İşçinin İşe İade Hakkı
İş güvencesi kapsamında olan işçi, şartları taşıdığı takdirde işe iade davası açma hakkına sahiptir. Ancak işçi işverenine gerçekten hakaret yahut küfretmişse ve bu durum ispatlanmışsa işe iade talebi reddedilecektir. İşe iade davasında da işçinin işverene hakaret ettiğinin ispat yükü işverende olacaktır.
İşçiye Karşı Açılacak Hukuk ve Ceza Davaları
Hakaret, Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak nitelendirilmiş olup 3 ay ile 2 yıl arasında hapis ceza ve adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. İşçinin işverene hakaret etmesi halinde, işverenin hakareti eylemini öğrendiği günden itibaren işçi hakkında şikayette bulunma hakkı vardır.
İş Kanunu kapsamında işverene hakaret eden işçinin tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak hakaret eylemi genel hukuk kurallarına göre hukuki sorumluluğu doğurmakta, hakaret sebebiyle manevi zarara uğrayan işveren işçiye karşı manevi tazminat davası açma hakkına sahip olmaktadır.
Yargıtay Kararı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 09.05.2016 tarihli 2016/14115 E. 2016/11506 K. sayılı kararında; “Davalı vekili, davacının iş akdinin 18.5.2009 tarihinde İş Kanunu’nun 25/2. maddesi gereğince feshedildiğini, davacının, işyerinde … kullanımı yasak olmasına rağmen gizli oturumlar açarak … kullandığını, şirket sahibi ..t hakkında da “cimri, pinti, yumuşak” gibi kelimeler kullandığını ve küfür ettiğini … savunarak davanın reddini istemiştir … 4857 Sayılı İş Kanununun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır … Davacı tarafından davalı şirketin sahibi…a hakaret içeren e-mail kayıtları sebebiyle davacının iş akdinin işverence feshinin haklı olduğu … kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulü hatalıdır.” şeklinde hüküm kurmuştur.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 05.05.2016 tarihli 2015/8023 E. 2016/13598 K. sayılı kararında; “Davacı işçi, davalı işverene gönderdiği ve fesih konusu olan elektronik postada “fabrikada işçiler hasta olurken siz nelerle uğraşıyorsunuz, denetmen gönderiyorsunuz, fabrikanın haberi olarak gönderiyorsunuz, siz gelmeden süsleniyor ve gelen denetçiler neden işçilerle görüşmeden sadece müdüriyetle görüşüp gidiyor, yoksa sadece göz boyamak için mi denetliyorsunuz, işçi elinden gelse birbirini kıracak, siz uyuyor musunuz orada, bir dahakine … Bakanlığı’na yazacağım” ifadelerine yer vermiştir.
Söz konusu ifadelerle işçi, işverenini göz boyamak ve olup biteni görmemekle (uyumakla) itham etse de bu sözlerle olmaması gereken maddi bir olguyu dramatize edip, rahatsızlığını dile getirmeyi, işverenin mevcut olumsuz duruma son vermesini amaçlamaktadır. Davacı söz konusu ifadelerle işverenin kişilik, onur, haysiyet ve şerefini hedef almış değildir. Rahatsızlığın, memnuniyetsizliğin ve haksızlığın hoşgörü sınırları içinde kalacak, rahatsız edici üslupta olsa da muhatabın dikkatini çekecek şekilde dile getirilmesi söz konusudur. Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında, davacının fesih konusu olan beyanlarının eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, davacının, işçilerin yaşadığı olumsuzluklara dikkat çekme ve bunların giderilmesine yönelik ifadelerde bulunduğu anlaşılmaktadır. İfade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilen beyanların haklı fesih sebebi oluşturmayacağı açıktır. Şu halde, mahkemece, davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” hükmüyle, işçinin eleştiri sınırları içerisinde olan sözlerinin hakaret olarak değerlendirilmeyip İş Kanunu 25. Maddesinin 2. Fıkrası kapsamında haklı nedenle derhal fesih hakkı doğurmayacağı kanaatinde olduğunu belirtmiştir.