Korona virüs salgını nedeniyle uygulanan birçok kısıtlama ve getirilen pek çok yasak sosyal yaşantı ile birlikte iş yaşantısını da büyük oranda etkilemiştir. Bu süreçte birçok iş yeri kapanmak zorunda bırakılmış ve bu nedenle de işçiler ücretsiz izne çıkarılmıştır. Normal şartlar altında ücretsiz izin uygulaması işverenin onayına tabi olup her iki tarafın da mutabakat sağlaması halinde işçi ücretsiz izne çıkarılabilir. Ancak pandemi nedeniyle meydana gelen işyerlerinde yaşanan ekonomik zorluklar ve işyerlerinin çalışmasının yasaklanması yasada değişiklik yapma zorunluluğunu doğurmuştur. Bu nedenle işverenler açısından pandemide işten çıkarma yasağı getirilirken, pandemi nedeniyle ücretsiz izin uygulaması da işçinin onayı bağlı olmayan bir hale getirilmiştir.
Pandemide İşten Çıkarma Yasağı Nedir?
Pandemide işten çıkarma yasağı, işçinin çalışması esnasında işverenin ekonomik nedenlerle ve işletmesel zorunluluk nedenine bağlı olarak işçinin iş akdine son vermesini yasaklayan bir uygulamadır. Buna göre işçinin işten çıkarılması halinde işveren bir asgari ücret tutarında idari para cezası ödemekle mükellef olacaktır.
7244 Sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 16.04.2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu kanunun 9. maddesi ile 4857 Sayılı İş Kanunu’na geçici 10. madde eklenmiştir. Buna göre:
“Bu Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde ve diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.”
Bu düzenlemeye göre işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları olması halinde işten çıkarma yasağı söz konusu olamayacaktır. İş Kanunu’nun 25. Maddesinde yer alan ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil eden hususları aşağıda kısaca belirtmek gerekirse:
- İşçinin gerçeğe aykırı beyanlarla iş sözleşmesinin başlangıcında işvereni yanıltması,
- İşçinin, işverene ya da aile üyelerinden birine hakaret etmesi, onur kırıcı sözler sarf etmesi, işveren hakkında asılsız ihbarlarda bulunması,
- Cinsel taciz,
- İşyerine sarhoş bir halde veya uyuşturucu madde kullanarak gelmesi veya bunu iş yerinde yapması,
- İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sergilemesi,
- İşçinin, iş yerinde suç işlemesi,
- Devamsızlık,
- İşçinin yapmakla görevli olduğu ödevleri yerine getirmemesi,
- 30 günlük brüt ücreti aşan zarar olarak sayılabilir.
Koronavirüs Nedeniyle Ücretsiz İzin
7244 Sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 16.04.2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu kanunun 9. maddesi ile 4857 Sayılı İş Kanunu’na geçici 10. Maddenin eklendiğinden bahsetmiştik. Bu maddenin 2. Fıkrası:
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.”
düzenlemesini ihtiva etmektedir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık dışında bir sebeple işçinin işten çıkarılması yasak ise de ilgili düzenleme ile rızası olmaksızın işçinin ücretsiz izne çıkarılması mümkün hale gelmiştir. Bu düzenleme sonrası ne yazık ki işverenlerin kötü niyetli olarak bazı işçileri fiilen çalışıyor olmalarına rağmen ücretsiz izinde göstererek veya kısa çalışma uygulaması varmış gibi başvuruda bulunarak sigorta primlerinin eksik yatırılmasına sebebiyet vermektedir.
Ücretsiz izin süresince iş sözleşmesi askıdadır. Bu nedenle de işçinin çalışma borcunu, işverenin de ücret ve sigorta primi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi söz konusu olmaz. Pandemi nedeniyle ücretsiz izinde gösterilen veya kısa çalışma nedeniyle eksik gün bildirimi yapılan işçilerin daha sonra sigorta primleri ödenmeyecektir. Fiilen tam zamanlı çalışmasına rağmen sigorta priminde ücretsiz izin veya kısa çalışma uygulamasından kaynaklı eksikliği bulunan işçiler için bu durum haklı nedenle fesih sebebi teşkil edecektir. Bu gerekçe ile işten ayrılan işçi 1 yılı doldurması halinde kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
İşten Çıkarma Yasağında İşçi Kendisi İşten Çıkabilir Mi?
Pandemide işten çıkarma yasağı yalnızca işveren açısından söz konusudur. Bu noktada işçinin işten çıkmasına engel bir durum söz konusu değildir. İşverenin, işçi açısından haklı fesih nedeni oluşturan uygulama ve eylemlerinin olması halinde işçinin iş akdini sonlandırmasının önünde bir engel yoktur. İşten çıkarma yasağı, işçinin iş akdini sonlandırmasına engel değildir.
Ne yazık ki uygulamada işverenler pandemi nedeniyle işten çıkarma yasağı olduğu için işçilerin istifa etmesini istemektedir. Başka türlü hak ve alacaklarını alamayacağını düşünerek işveren tarafından hazırlanan istifa dilekçelerini imzalayan işçilerin ilerleyen süreçte hak kaybına uğrama ihtimali söz konusu olmaktadır. Belirtmek gerekir ki işveren tarafından işten çıkarma söz konusu olmadığı takdirde işten çıkış kodları nedeniyle İŞKUR işsizlik maaşı başvurularını reddetmektedir. Dolayısıyla yasal sürecin neticesinde ancak işçinin haklı nedenle iş akdini feshettiğini ispat etmesi durumunda işsizlik maaşı ödenecektir.
Ayrıca; pandemide işten çıkarma cezası, pandemide işten çıkarma kodları, pandemide işten çıkarma yasağı ne zaman bitiyor, pandemide işten çıkarma tazminat, pandemide işten çıkarma süresi ve bunlar gibi konularda daha ayrıntılı bilgi almak için hukuk büromuzun iş hukuku avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.